Geleceğin kütüphanesi mi? Türk bilim insanının yapay zeka projesi devam ediyor
Berlin Teknik Üniversitesi'nden Profesör Şahin Albayrak, kütüphaneleri yapay zeka (AI) ile birleştirerek bilgilerin özetlenip okuyuculara sunulmasını sağlayacak "Dünya Bilgi Merkezi: Geleceğin Avrupa Kütüphanesi" başlıklı bir proje hazırlıyor.
Albayrak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gelecekte kütüphanelerin yapay zeka ile dönüşümüne, kütüphanecileri neler beklediğine ve bu alandaki çalışmalarına değindi. Uzun yıllardır ölçeklenebilir yapay zeka çözümleri tasarlamak ve geliştirmek, çeşitli deneysel araçlar için kullanışlı bir yazılım yığını sağlamak için çalıştığını belirtti. Endüstri ve rahat yaşam için toplumları yapay zekayla destekleme hedefini vurguladı.
Albayrak, "otonom, sürücüsüz araçlar", "geleceğin işyerleri" ve "sağlık" konularındaki yapay zeka çalışmalarının yanı sıra kütüphanelere yönelik yapay zeka çalışmaları da yürüttüğünü kaydetti. Mevcut çalışmalarının kütüphanelere fiziksel erişimde önemli değişiklikler getirmeyi amaçladığının altını çizdi.
Kütüphanelerin genellikle açık raf sistemiyle okuyucuya bilgi sunduğunu ve ülkeler için bilgi deposu görevi gördüğünü belirten Albayrak, basılı eserlerin giderek dijitalleşeceğini ve kütüphane raflarında kitap kalmayabileceğini söyledi.
Albayrak, kütüphanelerde kitaplara erişimin, bilgi analizinin ve kütüphaneciliğin değişeceğini belirterek, "Yaptığımız çalışmayla öncelikle kitapların raflardan ziyade sabit disklerde olacağını, her şeyin dijital ortamda sunulacağını görüyoruz."
"İkinci olarak yapay zeka aracılığıyla hangi bilgiyi istediğimizi belirleyerek sistem bizim için verileri özetleyecek. Üçüncüsü ise kütüphanecilik mesleği başka bir boyuta geçecek. Kütüphaneciler yapay zekayı öğrenecek ve verileri güncel tutacak. Bir konuya ilişkin bilgi Yapay zeka aracılığıyla birçok kaynaktan özetlenip kullanıcıya sunulabilir."
Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde doğan Albayrak, ortaokul ve liseyi dereceyle bitirdikten sonra, 1979 yılında kardeşiyle birlikte Almanya'ya gitti.
Berlin Teknik Üniversitesi'nden onur derecesiyle mezun olan ve aynı üniversiteden doktorasını alan Albayrak, daha sonra Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Stanford Üniversitesi'nin yapay zeka laboratuvarında çalışmaya başladı ve 30 yaşında profesör oldu. Berlin Üniversitesi'nde, üniversite ve Deutsche Telekom tarafından ortaklaşa işletilen yapay zeka laboratuvarını devraldı ve Almanya'nın COVID-19'a yönelik 2,6 milyar dolarlık yapay zeka araştırmasına öncülük etti.
Albayrak şu anda Almanya ve çeşitli ülkelerde sağlık, ulaşım, iş yeri güvenliği ve kütüphanelere yönelik yapay zeka sistemleri geliştiriyor.
Telif hakkı yasaları
Albayrak, kütüphanelerin yapay zekayla tamamen dönüştürülmesinin 5-6 yıl daha sürebileceğini söyledi. Arşivlerin devletlerin hafızası olduğunu ve güncel tutulması gerektiğini vurgulayan Albayrak, kütüphanelerdeki bilgilerin sayısallaştırılması ve tüm toplumun kullanımına sunulmasının daha mantıklı bir politika olduğunu belirtti.
Albayrak, Avrupa'nın önde gelen üniversitelerinin yapay zeka donanımı konusunda iş birliği yaptığı, üzerinde çalıştığı projenin henüz sonuca ulaşmadığını söyledi. Bilimsel projenin çıktılarının birçok konuya ışık tutacağını ve dünya kütüphanelerine de ışık tutacağını söyledi.
Albayrak, telif hakkı hukuku uygulamalarının da bu değişiklikten etkileneceğinin altını çizerek, "Yapay zeka ile birlikte ülkelerin telif hakkı kanunları da değişecek. Yazarlar ve eserler için yeni ödeme modelleri ortaya çıkacak. Kitabın tamamını satın alamayabilirim, sadece okuduğum sayfalar için ödeme yapabilirim. AI sistemleri yazarlara farklı miktarlarda ödeme yapacaktır."
10 yıl sonra
Albayrak, yapay zekanın yaklaşık 10 yıl içinde dünyanın birçok yerinde günlük yaşamda işlevsel hale gelmesini öngördüklerini vurguladı. Şu anda bile Stanford ve Yale gibi prestijli üniversitelerin kütüphane raflarının boşaldığını ve birçok verinin dijital hale geldiğini söyledi.
Albayrak, şu yorumu yaptı: "Yapay zeka sürecini kimse durduramaz, gelecek bu. Bir süre raflarda kitap görebiliriz ama pek çok şey dijitalleşecek, bilgiye yapay zeka aracılığıyla erişilecek. Dijitalleşen kitapların en büyük avantajı; 7/24 erişebileceğinizi düşünüyorum. 10 yıl içinde kütüphaneler yapay zekayla donatılacak.
Yapay zekanın gelişmesiyle birlikte kütüphanecilik mesleğinin tanımının değişeceğine işaret eden Albayrak, kütüphanecilerin yeni basılan kitapların kayıtlarını girerek yapay zekaya entegrasyonunu sağlayacaklarını söyledi. "Yapay zeka kütüphaneciliği ortadan kaldırmayacak ancak kütüphanecilerin yeni şeyler öğrenmesi gerekecek" diye ekledi.
Albayrak, yapay zekanın geleceğine ilişkin de şu değerlendirmeleri yaptı: "Bilgiyi dijitale aktarmak yapay zeka değil. Geleceğin yapay zekası daha da ileri gidecek ve iki yapıdan oluşacak. Biri sohbet etmek, diğeri bilgi toplamak ve sunmak. Kullanıcılar yapay zeka ile çalışırken bilgilerin kapsamlı bir analizini ve iyi organize edilmiş bir analizi hızlı bir şekilde alacaklar. Bu çalışma yöntemi her meslek için verimli olacaktır."