Gazzeli Türk cerrah acil sağlık desteği istiyor
18 Mart'tan bu yana Gazze'de gönüllü hekim olarak görev yapan çocuk cerrahisi uzmanı Türk doktor Taner Kamacı, AA muhabirine, acil sağlık personeli ve ekipman çağrısında bulundu.
İsrail'in saldırıları sonucu her gün çalıştığı hastanenin acil servisine yüzlerce ağır yaralının getirildiğini söyleyen Kamacı, şöyle konuştu: "Ciddi bir malzeme ihtiyacı var. Malzemeler biterse ve acillere ulaşamıyorsa sadece Acil ameliyatlar yapılıyor."
Kamacı, "Dünyanın dört bir yanından ciddi uzman tıbbi desteğine ve ciddi tıbbi malzeme desteğine ihtiyacımız var" dedi.
Kamacı, takımdaki tek Türkiyelinin kendisi olduğunu belirtti. "Şu anda Han Yunus ile Refah arasında bir bölgedeyiz. Gazze Avrupa Hastanesi'ndeyiz. Burada sağlık hizmeti veriyoruz" dedi.
"Tüm dünyanın gözü önünde 6 aydır devam eden büyük bir baskı ve soykırım var. Ne yazık ki seslerini yükseltme yetkisi olmasına rağmen sessiz kalan devletler ve hükümetler var."
"Şahsen herkesin bir imtihanı vardır, ben de kendi imtihanımı yapmak için buradayım. Çünkü her şeyden önce ben bir müminim, sonra da vicdanlı bir insanım."
Kamacı, dünyanın dört bir yanında vicdanlı insanların Gazze'ye destek için boykot, gösteri gibi çeşitli faaliyetlerde bulunduğunu vurguladı. Bir hekim olarak tıp alanında üzerine düşeni yapma fırsatı bulduğunu belirterek, bölgedeki travma cerrahlarına, travma cerrahisi konusunda uzmanlaşmış hemşirelere ve yoğun bakım hemşirelerine ciddi ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Kamacı, Gazze'de sadece iki hastanenin ciddi sağlık hizmeti sunduğuna dikkat çekti.
Rafah sınır geçişinden Gazze'ye ulaşan yardım kamyonlarının sayısının bölgenin ihtiyaçlarını karşılamak için yetersiz olduğunu, günde en az bin kamyona ihtiyaç duyulduğunda, bölgeye giren kamyon sayısının 70 ila arasında değiştiğini belirtti. 100.
Türkiye'yi duyunca
Kamacı, Gazzelilerin yaşadığı zorluklara ve açlığa rağmen, oruç başlamadan önceki son öğün olan sahur ve orucun açılış yemeği olan iftar yemeklerini kendisiyle paylaştıklarını belirtti.
"Mısır'dan Gazze'ye geçene kadar herkes üzgün görünüyordu ama Gazze'ye varır varmaz bunca savaşa, acıya, kıtlığa ve tüm bu zorluklara rağmen hep gülümseyen insanlar gördüm. Bu beni derinden etkiledi. aramız çok iyi" dedi.
"Özellikle Türkiye'den geldiğimi duyan birçok kişi doğrudan gelip bana sarıldı. Buradaki insanların Türkiye'den beklentileri çok yüksek" diye konuştu.
Gazze'nin kuzeyinden ve diğer bölgelerden yerinden edilen insanların çalıştıkları hastanenin çevresine sığındıklarını, hastane koridorları, merdivenler gibi daha güvenli gördükleri yerlerde kalmaya çalıştıklarını da belirtti.
Savaş devam ettiği sürece Gazze'de ancak geçici çözümlerin sağlanabileceğini belirten Kamacı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Belki Gazze'nin en güvenli yeri burası ama hemen hemen her gün hastane yanımızda, etrafımızda bombalamalar oluyor. Her gün 50, 60 kişi. Acil servise ya enkaz altından kurtarılan ağır yaralı hastalar ya da özellikle keskin nişancı yaralarıyla vurulmuş yetişkin çocuklar ve kadınlar olmak üzere 100 kişi geliyor."
"Biz elimizden geldiğince onları ameliyat etmeye, tedavi etmeye çalışıyoruz ama bir bomba 100 kişiyi yaralayıp öldürürken, 100 kişiyi bir araya toplayıp 20 hastayı kurtarmaya çalışıyoruz. Buradaki çocukların, kadınların ve insanların yaşadığı acılar, yaralanmalar, travmalar. Dayanılmaz. Sağlık çalışanları olmamıza rağmen yüreğimiz dayanamıyor" dedi.