Son Dakika

Tatil Sonrası Sendromuyla Başa Çıkma Yöntemleri

Tatilin ardından işe veya akademik hayata ani geçiş yapmak yerine, 1-2 günlük bir boşluk bırakmak, zihinsel ve bedensel adaptasyon sürecini kolaylaştırabilir. İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Suna Ömerbaşoğlu, tatil süresince edinilen huzur verici alışkanlıkların günlük yaşama entegre edilmesinin bireylerin ruh halini dengelemede önemli rol oynadığını vurguladı. Uyum zorluklarının genellikle birkaç gün içinde azalırken, orta şiddette dalgalanmaların bir ila iki hafta sürebileceğini belirten Ömerbaşoğlu, belirtilerin iki haftadan uzun sürmesi durumunda bir uzmana başvurulması gerektiğini ifade etti. Tatil sonrası yaşanan ruh hali değişimlerini “tatil sonrası sendromu” olarak tanımlayan Ömerbaşoğlu, isteksizlik, keyifsizlik, stres, kaygı ve motivasyon kaybı gibi duyguların bu süreçte ortaya çıkabileceğine dikkat çekti.

HANGİ SEMPTOMLAR GÖRÜLÜR?

Tatil dönüşü gözlemlenen belirtiler, duygusal, bilişsel, davranışsal ve fiziksel düzeylerde kendini gösterebilir. Dr. Ömerbaşoğlu, “Duygusal düzeyde keyifsizlik, huzursuzluk, boşluk hissi ve hüzün gibi değişiklikler yaşanabilirken; bilişsel düzeyde konsantrasyon güçlüğü ve dikkat dağınıklığı gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Davranışsal olarak iş veya okula gitme isteğinde azalma, günlük görevleri erteleme ve sosyal etkileşimlerden kaçınma gibi tepkiler gözlemlenebilir. Fiziksel düzeyde ise halsizlik, yorgunluk ve uyku problemleri sıkça bildirilen şikayetler arasındadır. Bu semptomlar genellikle geçici olmakla birlikte, bireyin günlük işlevselliğini olumsuz etkileyebilecek düzeye ulaşabilir.” dedi.

Tatil sonrası sendromuyla nasıl başa çıkılır? - Resim : 1
İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Suna Ömerbaşoğlu

UZUN SÜREBİLİR

Tatil sonrası psikolojik etkilerin her bireyde gözlemlenebileceğini belirten Ömerbaşoğlu, bazı gruplarda bu etkilerin daha yoğun olabileceğini kaydetti. Özellikle stres düzeyi yüksek meslek gruplarında, tatil sonrası iş yaşamına dönüşte daha keskin bir stres algısının oluşabileceğine dikkat çekti. Öğrencilerde ise, yoğun akademik baskı dönemlerinde okul temposuna uyum sağlamakta zorluk yaşanabilir.

Kaygıya yatkın bireylerin tatilin bitişiyle birlikte “yüklerin yeniden başlaması” hissiyle yoğun duygusal tepkiler verebileceğini ifade eden Ömerbaşoğlu, “Tatili bir ‘kaçış’ biçiminde değerlendiren bireylerde de benzer bir kırılganlık gözlemlenebilir.” dedi.

ÇOCUKLAR DA ETKİLENEBİLİYOR

Küçük çocukların tatil sonrası huzursuzluk, uyku problemleri ve oyun isteğinde azalma gibi belirtiler gösterebileceği uyarısında bulunan Ömerbaşoğlu, “Yoğun aile sorumluluğu taşıyan bireylerde tatil sonrası mental yükün yeniden devreye girmesi psikolojik zorlanmaları artırabilir.” dedi.

YENİDEN UYUMLANMA DÖNEMİ

Tatil sonrası yaşanan psikolojik dalgalanmalarla başa çıkabilmek için bireylerin bu süreci bir “yeniden uyumlanma dönemi” olarak görmeleri önemlidir. Ömerbaşoğlu, önerilerini şu şekilde sıraladı:

  • -Tatilden dönüşte işe ya da akademik yaşama ani bir geçiş yapmak yerine, 1-2 günlük bir boşluk bırakmak zihinsel adaptasyonu kolaylaştırabilir. Bu süreçte ev işleri, uyku düzeni ve hafif fiziksel aktivitelerle toparlanmaya odaklanmak faydalıdır.
  • -Tatil süresince edinilen huzur verici alışkanlıkların günlük yaşama taşınması bireyin ruh halini dengede tutmasına katkı sağlar.
  • -Dönüş sonrası büyük beklentilerle kendini zorlamak yerine küçük, ulaşılabilir hedefler koymak bireyin öz yeterlik algısını güçlendirir.
  • -Düzenli uyku ve dengeli beslenme, zihinsel berraklık ve duygusal denge açısından kritik öneme sahiptir.
  • -Eğer her tatil sonrası benzer bir çöküş yaşanıyorsa, bu durum bireyin yaşam yapısında yeniden değerlendirme yapması gerektiğine işaret edebilir; bu durumda bir uzmandan destek almak yerinde olacaktır.

1-2 HAFTAYA UZAYABİLİR

Tatil sonrası psikolojisinin genellikle kısa süreli ve geçici olduğunu belirten Ömerbaşoğlu, “Bu adaptasyon süreci 1 ila 3 gün içinde hafifleyerek sona ererken, bazı durumlarda etkiler 1-2 haftaya kadar uzayabilir.” dedi. Bireylerin psikolojik dayanıklılığı, tatilin süresi ve niteliği, sosyal destek düzeyi gibi faktörlerin süreci etkileyebileceğine dikkat çekti.

Tatil sonrası sendromuyla nasıl başa çıkılır? - Resim : 2
Uzman Psikolog Semiha Alparslan

TATİL DÖNÜŞÜ SENDROMU

Psikoloji Bölümü’nden Uzm. Psk. Semiha Alparslan, yaz depresyonu ve tatil dönüşü ruh sağlığı açısından dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi verdi. Tatil sonrası yeniden iş hayatına dönmenin zorlukları, “tatil dönüşü sendromu” olarak adlandırılmaktadır.

DEPRESYON ENDİŞESİ

Yaz depresyonunu tetikleyen unsurlar arasında sosyal medya paylaşımları önemli bir yer tutmaktadır. Tatil döneminde paylaşılan görseller, “tatile gidemeyen bireylerde eksiklik hissi yaratabilir.” dedi. Yaz mevsiminde depresyon belirtileri ortaya çıkıyorsa, ruh sağlığı açısından uzman desteği almak önemlidir.

GÜNEŞE ÇIKIN

Geçiş sürecini yönetebilmek için şu önlemler alınmalıdır:

  • -Tatili bir mola olarak görmek, hayal kırıklığını azaltır. Tatilden hemen sonra yoğun işlere girmek yerine bir-iki günü adaptasyon için ayırmak süreci kolaylaştırır.
  • -Dengeli bir serotonin salınımı için uygun saatlerde güneşe çıkmak, depresyon belirtilerinin azalmasına katkı sağlar.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu