Çay, Bolvadin ve Sultandağı ilçeleri arasında yer alan ve geçmişte 125 kilometrekarelik bir yüzeye sahip olan Eber Gölü, kuraklık nedeniyle yüzey alanının yaklaşık 12 kilometrekareye kadar düştüğü bir durumla karşı karşıya. Bu gölde daha önce 21 metre olan derinlik ise, şu an en derin yerinde sadece 50 santimetreye kadar azalmış durumda. Kuraklık dolayısıyla göl ve çevresindeki Eber sarısı başta olmak üzere 56’sı endemik tür olmak üzere toplamda 330 bitki ile Anadolu su kurbağası, benekli kaplumbağa ve sazlık kedisi gibi canlıların nesli tehlike altına girmiştir.
Yüzlerce Yüzen Ada Yok Oldu
Bölgedeki genişlik açısından Türkiye’nin en büyük 12’nci gölü olarak bilinen Eber Gölü’nde, kuraklık nedeniyle yüzlerce yüzen ada yok oldu. Yerel halkın ‘kopak’ dediği kalınlaşmış kamış kökleri, zamanla rüzgarın etkisiyle topraktan ayrılarak üzerine toprak birikmesiyle adalar oluşturmuştu; ancak su seviyesinin düşmesiyle bu adalar artık zeminle birleşti.
Karada Kalan Tekne ve Çalılar
Kuraklık sonucunda gölde yüzey alanı yaklaşık yüzde 90 oranında azalmış durumda. Birkaç yıl önce kıyıya bağlı olan kayık ve tekneler, toprak zeminde karaya oturmuş halde kalmış. Bu kayıkların içinde ot ve çalılar çıkmaya başlamış. Ayrıca, göl kenarında ziyaretçilerin çevreyi gözlemleyebilmesi için yapılan ‘Gözlem Evi’ de, sudan yaklaşık 25 metre geride kalmış durumda.
Dert Ortağı ‘Allı Turna’
İlkbahar aylarında bölgeye gelen flamingo sürüsü ve yavruları, su seviyesi düşen gölde dron ile görüntülendi. Anadolu’da ‘Allı turna’ olarak bilinen bu flamingolar, Türkülerde hasret, özlem ve dert ortağı olarak sembolleştiriliyor. Flamingoların, sonbahar mevsiminde gölden göç etmesi bekleniyor.
