İsrail Ordusundan Netanyahu’ya Sert Tepki: Elit Askerler İsyanda
Bölgedeki diplomatik kaynaklara göre, İsrail ordusunun siber saldırı birimi ve özel operasyonlar biriminde görevli yüzlerce yedek asker, Başbakan Binyamin Netanyahu’ya yönelik sert ifadeler içeren bir dilekçe yayımladı. Askerler, Gazze’deki savaşın derhal sona erdirilmesini ve esirlerin öncelikli olarak geri getirilmesini talep etti.
Yayımlanan iki ayrı dilekçede, Netanyahu’nun hukuk kurumlarını hedef aldığı, bu kurumların güvenliğini tehlikeye attığı ve siyasi çıkarları uğruna devletin temel yapılarıyla oynadığı vurgulandı. Askerler ayrıca, kamuoyunda “Katar Gate” olarak bilinen ve Başbakanlık Ofisi’nin Katar’la olan ilişkilerine dair tartışmalı iddiaları da gündeme getirerek, konunun bağımsız bir soruşturma komisyonu tarafından incelenmesini istedi.
İmzacı askerler, “Netanyahu, Gazze’de her gün işkence, korku ve kötü muameleye maruz kalan kardeşlerimizin dramına karşı kayıtsız. Bu bir siyasi manevra değil, insanlık sorumluluğudur” ifadeleriyle Başbakan’ı doğrudan hedef aldı. Yargı sisteminin siyasallaştırılmasına da tepki gösteren askerler, İsrail demokrasisinin giderek daha büyük bir tehdit altında olduğunu belirtti.
İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Tomer Bar da geçtiğimiz günlerde benzer bir tartışmaya müdahil oldu. Savaşa son verilmesi çağrısı yapan bazı eski pilotlara tepki gösteren Bar, “Gazze’deki askeri operasyonların temel amacı esirlerin geri getirilmesidir” diyerek mevcut savaşın gerekçesini savundu.
Ancak Gazze’de süregelen işgal ve sivillerin maruz kaldığı insani felaket, sadece toplumda değil, İsrail’in güvenlik kurumlarında da ciddi kırılmalara neden oluyor. İstihbarat birimlerinden orduya, askeri bürokrasiden siyasi kadrolara kadar uzanan geniş bir yelpazede çatlaklar derinleşiyor. İsrail’in işgalci pozisyonunun içerideki kurumsal düzeni sarstığına dikkat çeken uzmanlar, özellikle elit askerlerin bu tür çıkışlarını “devlet içi uyarı zilleri” olarak değerlendiriyor.
Tüm bu gelişmeler, uluslararası arabulucuların kalıcı bir ateşkes sağlamak için yürüttüğü diplomatik temasların hızlandığı bir dönemde yaşanıyor. İsrail’in iç kamuoyunda ise “esirlerin özgürlüğü mü, savaşın devamı mı?” sorusu artık en keskin çizgileriyle tartışılıyor.