Servet Gül: Yapay Zeka Kesinlikle Otomatik Karar Verici Değildir
TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu, AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez başkanlığında toplandı. Toplantının başlangıcında konuşan Dönmez, “Komisyonumuz bugün itibariyle 3 aylık çalışma sürecini doldurmak üzeredir. Bildiğiniz gibi 14 Ocak 2025 tarihinde toplantılara başladık ve 14 Nisan 2025 tarihinde Meclis Genel Kurulu’nun bize verdiği normal çalışma süresi sona erecektir. Komisyonumuza verilen 3 aylık süre içinde çalışmalarımızın tamamlanmayacağını anladığımız için ek olarak 1 aylık süre talep ediyoruz” dedi. Ardından, Dönmez, komisyon çalışmalarının 1 ay daha uzatılmasına ilişkin öneriyi oylamaya sundu ve milletvekilleri öneriye olumlu oy verdi.
YAPAY ZEKA, HAKİM VE SAVCIYA DESTEK OLMAK İÇİN VERİ SAĞLIYOR
Komisyon Başkanı Dönmez’in açıklamalarının ardından Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürü Servet Gül, milletvekillerine bilgi verdi. Gül, Adalet Bakanlığı’nın yapay zeka sistemlerini hız, verimlilik, tutarlılık, öngörülebilirlik, erişebilirlik ve veri kullanımını sağlamak amacıyla kullandığını belirtti. Ayrıca, Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürlüğü bünyesinde yapay zeka uygulamaları şubesini kurduklarını ifade eden Gül, “Bu şube, insan merkezli yaklaşım ve kolektif akıl anlayışıyla çalışmaktadır. Yapay zeka, hakim ve savcıların yerini almak için değil, onlara destek olmak amacıyla kullanılmaktadır. Yani, yapay zeka otomatik karar verici değildir; sadece veri sağlamaktadır. Kolektif akıl anlayışıyla yapay zekanın analitik gücünü insan muhakemesiyle birleştirmeye çalışıyoruz. Bütün projelerimizi kendi öz kaynaklarımızla geliştiriyoruz ve bu süreçte sıkı etik ilkeler çerçevesinde çalışıyoruz. Dört yıl içinde hayata geçirdiğimiz projeler, belge sınıflandırma ve adli analitik alanlarında önemli iyileştirmeler sağlamıştır. Şubemizde 11 personel ile bu çalışmalarımızı sürdürmekteyiz” şeklinde konuştu.
3 MİLYON BELGE, YAPAY ZEKA SİSTEMLERİ ÜZERİNDEN İŞLİYOR
Akıllı karar destek sistemleri geliştirme hedeflerine dikkat çeken Gül, bu sistemlerin hakim, savcı ve yargı personeline benzer davalar, emsal kararlar ve hukuki analizler sunarak karar verme süreçlerini desteklediğini belirtti. Gül, “Misyonumuz, adalet sistemimizin dijital dönüşümünü hızlandırmak ve ülkemizin yapay zeka ekosistemine katkı sağlamaktır. Bu doğrultuda 4 ana hedefimiz bulunmaktadır. İlk olarak akıllı karar destek sistemleri geliştirme hedefimiz var. Bu sistem sayesinde hakimlerimize, savcılarımıza ve yargı personeline benzer davalar, emsal kararlar ve hukuki analizler sunarak karar verme süreçlerini destekliyoruz. İkinci hedefimiz, ileri veri analizi ve sınıflandırmadır. UYAP sistemimizde biriken milyonlarca belge ve dava dosyasını yapay zeka algoritmalarıyla analiz ediyor ve ilgili birimlere yönlendiriyoruz. Üçüncü olarak, iş optimizasyonu ve hata önleme sistemleri ile adalet personelimizin iş yükünü azaltıyor ve olası hataları en aza indiriyoruz. Aylık 3 milyon belge bu sistemler üzerinden işlenmektedir ve birçok akıllı uyarı mevcuttur. Bu akıllı uyarılar, personelin işlem yaparken hata yapmasını önlemektedir” dedi.
KARAR VERME SÜREÇLERİNİ HIZLANDIRMAYI VE KARARIN KALİTESİNİ ARTIRMAYI HEDEFLİYORUZ
Gül, adalet sisteminin dijital dönüşümünü tamamlamak ve yapay zeka sistemleri aracılığıyla yargı süreçlerini hızlı ve güvenilir hale getirmeye çalıştıklarını vurgulayarak, “Birinci uygulama alanımız karar destek sistemleridir. Bu sistemler, yargıya en büyük katkıyı sağlayacak alanlardan biridir. Mevcut veri analizi ile davalarda dikkat edilmesi gereken hususları tespit ediyoruz ve Yargıtay kararları ve içtihatlar çerçevesinde yargılamayı hızlandırmayı hedefliyoruz. Geliştirmekte olduğumuz projeler arasında dava türü analizi, otomatik sınıflandırma, yeni nesil içtihat arama motoru, kapsamlı dosya analiz sistemi, akıllı duruşma yönetimi ve profesyonel tanık sorgulama asistanı bulunmaktadır. Tüm bu çabalarımızla hakim ve savcılarımızın karar verme süreçlerini hızlandırmayı ve karar kalitesini artırmayı planlıyoruz. Ayrıca, adli süreçlerin otomasyonu, metin analizi ve içtihat araştırması, adalet sisteminde izleme ve denetim, adli bilişim ve suç analizi gibi diğer uygulama alanlarımız da bulunmaktadır” ifadesini kullandı.
İNSAN UNSURUNUN BELİRLEYİCİLİĞİNİ KORUMALIYIZ
Yapay zekanın kullanımının riskli yanlarına da dikkat çeken Gül, “Bu kararlar birçok hukuki sorun yaratabilir. Yapay zeka tarafından verilen kararların hukuki statüsü net olmalı ve nihai kararı her zaman insan, yani yargıç vermelidir. Bir makinenin karar vermesi düşünülemez. Amacımız, teknolojinin imkanlarından faydalanırken adalet ruhunu ve insan unsurunun belirleyiciliğini korumaktır. Yapay zeka sistemlerinin ürettiği kararların hukuki sorumluluğu hayati bir konu olup, kimin sorumlu tutulacağı ve nasıl bir yaptırım uygulanacağı net bir şekilde tanımlanmalıdır. Örneğin, sürücüsüz araçların yolda kaza yapması durumunda oluşacak sorumluluk kime aittir? Bu sınırların iyi çizilmesi gerekir. Yapay zeka sistemleri bireylerin mahremiyetini güvence altına almalı ve fikri mülkiyet haklarını koruma bakımından da üretilen içeriklerin fikri mülkiyet hakkına esas teşkil etmesi yönünde yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Ceza hukuku perspektifinden ise yapay zekanın suç işlenmesindeki olası rolü ve cezai sorumluluğunun nasıl belirleneceği kritik bir inceleme gerektirir” şeklinde konuştu.