Son Dakika

Gazze konusundaki sessizlik nedeniyle dünya bilim topluluğu ateş altında

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Profesör Muzaffer Şeker, Cuma günü Anadolu Ajansı'na (AA) verdiği röportajda, dünya bilim camiasının İsrail'in Gazze saldırılarına karşı sessiz kalmasından duyduğu endişeyi dile getirdi.

"İnsanlık yararına çalışmalar yapmaları gerekirken bebekler ve kadınlar öldürülürken bilim camiasının sessiz kalması endişe vericidir."

Şeker, İsrail'in uluslararası hukuku hiçe sayarak Filistin topraklarını işgal ettiğini ve ilhak ettiğini söyledi. İsrail'in katliamlarını meşrulaştırmak için akademik özgürlüklerin ihlal edildiğini, düşünce özgürlüğüne orantısız müdahalelerde bulunulduğunu belirtti.

"Özgür düşüncenin merkezi olması gereken üniversitelerde ve diğer bilimsel kurumlarda bilim adamlarının İsrail'e karşı olmaları durumunda görüşlerini açıklamaları engelleniyor" dedi.

Şeker, üniversite rektörleri, akademisyenler, diplomatlar, gazeteciler, sporcular, sanatçılar ve ticari kuruluşların resmi ve gayri resmi çevreler ve lobiler tarafından baskı altına alındığını, hatta istifaya zorlandıklarını öne sürdü.

Vicdanını dinleyen bu kişilerin, barışı savunanlara destek verdikleri için damgalandığını ve tehdit edildiğini belirtti.

"Özellikle Avrupa ülkeleri ve ABD'nin İsrail işgaline yönelik çarpık, ön yargılı ve ikiyüzlü yaklaşımları dikkat çekicidir" dedi.

"Siyasi çevrelerin ve bilim kurumlarının, Ukrayna'nın işgali sırasında gösterdikleri dayanışma ve sempatiyi Filistinlilere göstermemeleri endişe vericidir."

Şeker, TÜBA'nın dünyada hakikatin sesi olma yolunda çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Tıpkı Rusya-Ukrayna savaşında olduğu gibi, insani kriz konusunda da farkındalık yaratmak ve farkındalık yaratmak için yorulmadan çalışıyorlar.

"Ayrıca 'Filistin'deki Güncel Durum Açıklaması' başlığıyla yayımlanan raporumuzu da içeren raporlarımız, birkaçı dışında 800'ün üzerinde bilimsel akademi ve kuruluşla paylaşıldı ve çoğu sessiz kaldı. Ne yazık ki, Filistin'de akademisyenler öldürülürken, üniversiteler yok edilirken üniversitelerin, bilim kurumlarının ve insanlığın sesi olması gereken bilim adamlarının sessizliğine tanık olmaya devam ediyoruz."

Haritayı değiştirme

Şeker, Filistin'de akademisyenler katledilirken, üniversiteler bombalanırken derin bir sessizliğin dikkat çektiğini söyledi.

İsrail'deki bazı bilim adamlarının durumu objektif olarak değerlendirdiğini ancak sayılarının oldukça az olduğunu, kurumsallaşmış bir tepki ve desteğin olmadığını belirten Şeker, "Bilimin objektifliği ve tarafsızlığının bir kenara bırakıldığını ve katliama tepki gösterenlerin olduğunu izliyoruz. vicdanlarının sesini dinleyerek cezalandırılırlar."

Bölgede yüzbinlerce insanın göç etmek zorunda kaldığını belirten Şeker, bunun bölgedeki nüfus yapısında değişiklik anlamına geldiğini vurguladı.

Konunun sadece nüfus yapısını değiştirme boyutuyla değil, soykırım mantığıyla da incelenmesi gerektiğinin altını çizen Şeker, şöyle konuştu: "Bu hassas konunun uluslararası hukuk çerçevesinde ele alınması gerekiyor. Aksi halde düzeni değiştirmeye çalışıyorlar. Yine bölgedeki haritayı."

"Hazırladığımız raporda bunları vurguladık ve belgeledik. Tarihsel süreçteki gelişmeleri anlattık ve Filistinlilerin sistematik soykırımını, ekonomilerini, sosyal yaşamlarını, demografisini ve demografisini, vatandaşlık statüsünden düşürülmeleri için karşılaştıkları baskıları anlattık. yerli halk ve her 10 yılda bir yaşanan katliamlar."

BM'nin İsrail'in yaptıklarını görmezden geldiğini de anlattıklarını dile getiren Şeker, "Eğer BM ve organları gözümüzün önünde sivillerin katledilmesine karşı harekete geçemezse sözümüz tükenir."

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu