ABD’nin Yeni Vergi Düzenlemeleri ve Yerli Sanayi Üzerindeki Etkileri
ABD Başkanı Donald Trump’ın “Kurtuluş Günü” olarak adlandırdığı 2 Nisan’da duyurulacak yeni tarifeler, küresel ticaret dinamiklerini etkileme potansiyeli taşıyor. Trump’ın açıklayacağı tarifeler, dünya genelinde büyük bir belirsizlik kaynağı olurken, ülkelerin karşılıklı misilleme yapma olasılığı ticaret savaşlarının derinleşeceği endişelerini artırıyor.
Tarifelerin sektörel etkilerine yönelik analizler yapılmaya başlarken, Trump’ın otomobil ithalatına yüzde 25 gümrük vergisi getireceğini açıklaması, Türkiye’nin bu pazara yönelik ihracatını gündeme taşıdı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, ABD pazarı Türkiye’nin otomotiv ihracatında kritik bir konumda. Geçen yıl 37.2 milyar dolarlık dış satım hacmiyle otomotiv endüstrisi, ABD’yi en büyük 10 pazarından biri haline getirmişti. Ancak, bu yılın ilk iki ayında ABD, listede gerileyerek 10. sıraya düştü.
Son altı yılda Türkiye’nin ABD’ye ortalama 1.1 milyar dolarlık otomotiv ihracatı gerçekleşti. 2024 yılında bu rakamın 1.2 milyar dolara ulaştığı kaydedildi. 2023’te 1 milyar dolar, 2022’de ise 1.4 milyar dolar olarak gerçekleşen ihracat, 2021’de 1.2 milyar dolar, 2020’de 951 milyon dolar ve 2019’da 1 milyar dolar seviyesindeydi. Yılın ilk iki ayında ABD’ye yapılan ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 4 artarak 198 milyon dolara ulaştı.
Otomotiv İhracatı 391 Milyar Dolar
Otomotiv Sanayi Derneği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, ABD’nin 11 milyon araç üretimiyle dünyanın en büyük ikinci motorlu araç üreticisi konumunda olduğunu belirtti. Çelik, “ABD, yıllık 14 milyon adetlik bir iç pazara sahip ve bu durum, ülkede canlı bir ‘aftermarket’ pazarının bulunduğunu gösteriyor. Ayrıca, ABD dünyanın en büyük otomotiv ithalatçısı” dedi.
Çelik, geçtiğimiz yıl ABD’nin 391 milyar dolar otomotiv ithalatı gerçekleştirdiğini ifade ederek, “ABD’ye yönelik otomotiv ihracatımız son 4 yıldır 1 milyar doların üzerinde. Tedarik endüstrisi ihracatımız 2024’te 1 milyar doları aştı ve bu da otomotiv sektöründe önemli bir yer tutuyor” şeklinde konuştu.
Çelik, araçlara ve otomotiv aksamlarına uygulanacak %25 gümrük vergisinin Nisan ayında devreye girmesinin beklendiğini belirtti. Bu durumun Türkiye’ye olası yansımalarını değerlendirerek, “Ana sanayi firmalarımız ilk etapta olumsuz etkilenecek. İhracatımız tedarik sanayi ağırlıklı olmakla birlikte, binek otomobiller ve hafif ticari araçlarda da önemli miktarlarda ihracat gerçekleştiriyoruz. Bu nedenle ek gümrük vergileri, maliyet artırıcı bir etki yaratacaktır” dedi.
Türkiye’nin Fırsat ve Zorlukları
Baran Çelik, Trump yönetiminin yalnızca Çin’e karşı değil, Batılı müttefiklerine ve komşu ülkeler Meksika ile Kanada’ya karşı da sert bir ticaret politikası izlediğini vurguladı. Ticaret savaşları ve korumacı politikaların artmasının küresel ticaret açısından büyük risk oluşturduğunu belirten Çelik, Türkiye’nin otomotiv sektörü için önemli bir üretim ve ihracat merkezi olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin stratejik konumunun ve esnek üretim kabiliyetlerinin zorlukları avantaja çevirebileceğini söyleyen Çelik, “Ülkemizin dış politika ve ekonomik ilişkilerde dengeyi gözeten bir yaklaşımı var. Gelecekte hem Avrupa ile hem de Asya ve Amerika ile güçlü ticaret ilişkilerimizi sürdürmek, Türkiye’nin stratejik önemini korumasına yardımcı olacaktır” diye ekledi.