Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, “Filistin halkının vatanlarını yeniden inşa etme ve topraklarında kalma hakkını koruyan planımızın kabul edilmesi çağrısında bulunuyoruz.” şeklinde konuştu.
Sisi, başkent Kahire’de düzenlenen “Filistin” konulu olağanüstü Arap Birliği Zirvesi‘nde yaptığı konuşmada, zirvenin mevcut bir bölgesel kriz ortamında gerçekleştirildiğine dikkat çekti.
Sisi, Orta Doğu’nun güvenlik ve istikrarını tehdit eden ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Gazze’ye yönelik saldırıların, insanlık tarihinde nefretin yayılması ve adaletin eksikliği ile damga vurmuş bir kara leke bıraktığını vurgulayan Sisi, bu saldırıların hayatın temel gereksinimlerini yok ettiğini belirtti.
Filistinlilerin Gazze’deki durumunun, “hayatta kalma ile yerinden edilme” arasında bir seçim yapmaya zorlandığını dile getiren Sisi, Filistin halkının toprağına olan bağlılığının, haklarını elde etme konusundaki kararlılıklarının bir örneği olduğunu söyledi.
Mısır’ın, Gazze’deki saldırıların başlangıcından itibaren Katar ve diğer kardeş ülkelerle birlikte ateşkes için çaba sarf ettiğini belirten Sisi, Gazze Şeridi’nin idaresi için bağımsız Filistinlilerden oluşan bir komitenin oluşturulması amacıyla Filistinli kardeşleriyle işbirliği içinde çalıştıklarını aktardı.
Gelecek aşamada Gazze’nin güvenliğinden sorumlu olacak Filistinli güvenlik birimlerinin eğitildiğini de sözlerine ekledi.
Sisi, planlarına maddi destek çağrısı yaparak, İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki ihlallerine de değindi. “Batı Şeria’da Filistinlilere yönelik ihlalleri kategorik olarak reddettiğimizi belirtmeliyiz. Mescid-i Aksa‘ya yönelik saldırıların devam etmesi ve buradaki statükoya zarar verilmesinin sonuçları konusunda uyarıyoruz.” dedi.
Sisi, “Filistin devleti kurulmadan gerçek barış olmaz.” diyerek, barışın zorla sağlanamayacağına ve dayatılamayacağına vurgu yaptı.
Ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump‘ın Orta Doğu’daki gerilim ve saldırılara son verebileceğini belirten Sisi, Mısır ile İsrail arasındaki barış anlaşmasının, savaş durumunu barış ve refaha dönüştürmek için bir örnek teşkil ettiğini ifade etti.
