Spor

Yusuf Akçiçek Transferinin Perde Arkası: Genç Yıldızın Hikayesi

Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi’nin 7. haftasında evinde Fransız ekibi Olympique Lyon ile karşılaştı. Golsüz sona eren bu zorlu mücadelede, Fenerbahçe’nin genç yeteneği Yusuf Akçiçek dikkatleri üzerine çekti.

2019 yazında Galatasaray altyapısından Fenerbahçe altyapısına katılan Yusuf Akçiçek, Fenerbahçe’nin U16, U17 ve U19 takımlarında gösterdiği performansla A takıma yükselmeyi başardı. Peki, Yusuf Akçiçek’in Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye transfer süreci nasıl gelişti?

Daha önce hem Altınordu hem de Fenerbahçe’de altyapı scout şefi olarak görev yapan Serhat Pekmezci, Yusuf Akçiçek’i Fenerbahçe altyapısına kazandıran isimlerden biri oldu. HT Spor muhabiri Özer Çak, Serhat Pekmezci ile Yusuf’un Fenerbahçe’ye katılma sürecini konuştu. Pekmezci, genç futbolcunun yeteneklerini ve geleceğini HT Spor’a anlattı.

“OYUNCULARI KULÜPLERİNDEN KOPARTAN BİR ZİHNİYETİMİZ OLMADI”

“Yusuf’un futbol okullarından sonraki ilk filiz lisansı Galatasaray‘dan çıkıyor. Fenerbahçe ne kadar büyük bir camiaysa, Galatasaray da o kadar büyük bir camia. Biz hiçbir zaman, Altınordu da dahil olmak üzere, beğensek de beğenmesek de oyuncuları bulundukları kulüpten kopartan bir zihniyetimiz olmadı. Süreçte antrenörlerin beğeni tercihleri değişiyor; bazı antrenörler özellikle 12-13-14 yaşlarında performans bekliyor ve bu dönemde çocukların boy uzamaları, hormonlarının değişimleri gibi durumlar nedeniyle performansları dalgalı hale gelebiliyor. O yüzden biz almak istesek de istemesek de hemen hemen tüm oyuncuların takımlarını takip ediyoruz ve bir veri oluşturuyoruz. Olur da bir gün bu kadar kıymetli, yetenekli çocuklar kulüplerinden gönderilmek istenirse ya da ayrılmak isterlerse bilgimiz olsun diye.”

“TANIMADIĞIM BİRİNDEN TELEFON GELDİ: HOCAM, BİZ GALATASARAY’DAN AYRILDIK!”

“Yusuf Akçiçek benim 11 yaşından beri takip ettiğim bir oyuncuydu. Gerek turnuvalarda gerekse yerel liglerde Altınordu‘da çalıştığım dönemden onu tanıyordum. Fenerbahçe’ye geldikten sonra hiç temasım olmadı; hatta ailesinin numarasını bile bilmiyordum. O süreçte Fenerbahçe’ye yeni başlamıştım. Tanımadığım bir numaradan bir telefon aldım. Kendisinin Yusuf’un bir yakını olduğunu, beni Altınordu‘dan tanıdığını söyledi. Ben de Yusuf’u çok beğendiğimi, önünün açık olduğunu düşündüğümü belirttim. O kişi, ‘Hocam, biz Galatasaray‘dan ayrıldık’ dedi. Eğer Altınordu’da olsaydım, muhtemelen Altınordu’ya gelirdi. Benim o çocuğun kıymetini bilebileceğim bir ortama sokabileceğime dair inançlarını belirttiler. Ancak Galatasaray’da sevdiğimiz dostlarımız, hocalarımız var. Bu durumu teyit etmek için Galatasaray’da çalışan arkadaşlarımı aradım. Gerçekten Galatasaray’dan ayrıldı mı yoksa kıymetlendirmek için ben mi kullanılıyorum diye. Onlar da gönderme kararı aldıklarını söylediler. Medeni bir şekilde konuşma gerçekleşti ve ben de durumu üst birimlerime raporladım; onu daha önceden tanıdığımı, fiziksel özelliklerini ve potansiyelini raporladım. Aile kriterlerinin kulübe uygun olduğunu tespit ettik çünkü ailesi de son derece sağlıklı, çocuğa para olarak bakmayan bir aileydi.”

“PARA BİLE VERSENİZ, İNANMADIKLARI BİR ŞEYİ SÖYLETEMEZSİNİZ”

“Kariyeri kesinlikle Arda gibi şekillenebilir. Mourinho, dünyanın en büyük hocalarından biri; onun gibi bir devin Yusuf hakkındaki bu söylemleri, bana Vitor Pereira‘nın Arda hakkındaki söylemlerini hatırlatıyor. Bunu konuşanların Portekizli olmaları, dünya basınında büyük yankı uyandırıyor. Pereira’nın Arda için, ‘Ben Porto’da 10 sene çalıştım; böyle yetenek görmedim’ demesi ne kadar kıymetliyse, o dönem belki atlanmıştır. Mourinho‘nun da Yusuf hakkındaki güzel sözleri son derece kıymetli. Avrupalılar böyleler; duygu katmıyorlar işin içine. Yani siz para bile verseniz, inanmadıkları bir şeyi söyletemezsiniz onlara.”

“TEMİZ BİR SOL AYAĞI VAR; ORTA SAHA KADAR HATTA”

“Yusuf bunları hak eden, tıpkı Arda gibi bir çocuk. Onu ben 11-12 yaşında hissettim; bu sadece futbol oynamakla alakalı değil. Çalışmayı çok sever; çok temiz bir sol ayağı var, orta saha oyuncuları kadar hatta. Hatta biz aldıktan sonra belli bir süre oynamadı; ‘Neden aldırttın?’ gibi eleştirilere de maruz kaldım ama antrenmanlıydım Altınordu‘dan. Orada da aynı şey Ravil Tagir için de söylenmişti. Zamanı gelecek, sabredin; en iyi performansı verecek demiştik, haklı çıktık çok şükür.”

“MOURINHO’NUN ADİL DAVRANACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

“En üst neresiyse onu yakalayabilecek kalitede, iradede, soğukkanlılıkta bir çocuk. Belki şu anda solak bir stoperimizin olmaması onun önünü açtı. Arda‘nın önünü de Fenerbahçe‘nin 2 sene yarıştan erken kopması açmıştı. Kaliteli oyuncular, kaliteli gençlerin gelişimi için çok önemli. Skriniar transferi, Yusuf’un gelişimine çok önemli katkı sağlayacaktır. Yusuf, bundan sonraki süreçte kenara atılacak bir genç olmadığını göstermiştir. Mourinho‘nun bundan sonraki süreçte adil davranacağını düşünüyorum. Lyon maçındaki performansını uzun süredir oynamamasına rağmen göstermesi, aslında bizim çocuklarımızın ne kadar bu işi sevdiklerini, tutkuyla bağlandıklarını, mental olarak eskiye nazaran daha bilinçli olduklarının bir göstergesi. Karşısında oynayan oyuncu da dünyanın sayılı golcülerinden biri Lacazette‘di. Önü çok açık Yusuf’un; birkaç sene içerisinde en uygun, en doğru zamanda onu sanki Premier Lig‘de izleyeceğiz gibi hissediyorum.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu