Güvenli liman olarak görülen altın, jeopolitik risklerin yanı sıra artan belirsizlikler ve dünya genelindeki faiz oranlarının düşeceği yönündeki öngörülerle yükselişini sürdürüyor. Ekonomideki durgunluk endişeleri de bu durumu pekiştiriyor.
Yeni yılın ilk gününde 2 bin 620 dolardan işlem görmeye başlayan altının ons fiyatı, yıl başından bu yana yaklaşık 125 dolar değer kazanmış durumda. Bu değerli metal, Ekim 2024’te ulaşmayı hedeflediği 2 bin 790 dolarlık rekor seviyeye yaklaşmakta.
Altının ons fiyatı, sabah saatlerinde 2 bin 758 dolara yükseldikten sonra, TSİ 12.20 itibarıyla önceki kapanışın %0.36 üzerinde 2 bin 754 dolardan işlem görüyor.
Bu yükselişin arkasında, merkez bankalarının altın alımları ve sıkı para politikalarından dönüşe ilişkin yorumlar önemli bir rol oynuyor.
Öte yandan, Trump yönetimi, 20 Ocak’ta göreve başladıktan sonra diğer ülkelerden gelen mallara yönelik ithalat tarifeleri tehdidini sürdürdü. Bu tehditler, Kanada, Meksika ve Çin’i hedef alırken, Trump ayrıca Avrupa Birliği’nin ABD’ye karşı ticaret fazlasını da eleştiriyor.
Analistler, Orta Doğu ve Ukrayna’daki jeopolitik gelişmelerin yanı sıra yeni Trump yönetiminin politikalarının da altın fiyatları üzerinde belirgin bir etki yapacağına dikkat çekiyor. Trump’ın yemin töreninde alınan siyasi kararların, ABD’deki enflasyonu ve ulusal borcu artırma endişelerini de beraberinde getirdiği belirtiliyor.
Hindistan ve Çin’deki özel yatırımcılar, alternatif yatırım fırsatlarının azalması nedeniyle büyük miktarlarda altın alımı gerçekleştiriyor. Hindistan, altın üzerindeki ithalat vergilerini düşürerek talebin artmasına katkıda bulunuyor.
Bazı analistlere göre, ABD’nin finansal istikrarına olan güvenin azalması, birçok yatırımcının tahviller yerine altına yönelmesine neden oluyor.
Bu arada, Çin Merkez Bankası, Kasım 2024’ten beri yaklaşık 15 ton altın satın almış durumda. Bu alımlar, altının ons fiyatının yukarı yönlü seyretmesine destek sağlıyor.
